28 Mart 2022 Pazartesi

Oprah Winfrey'e Göre Yüzde Yüz Emin Olabileceğiniz 20 Şey!


  1. Ektiğin kadarını biçersin. Emeğin sana mutlaka aynı oranda geri döner.
  2. Kendi hikayeni kendin yaz. Kimse senin senaryonu yazmasın.
  3. Geçmişte birinin sana yaptığı bir kötülüğün, bugün hiçbir gücü yoktur. Ancak sen o gücü verirsen olur.
  4. İnsanlar sana kendilerini nasıl tanıtıyorlarsa, önce öyle kabul et.
  5. Endişelenmek vakit kaybıdır. Öyle yapacağına, endişelendiğin şeyle ilgili bir şey yapmaya harca o zamanını.
  6. Neye inandığın, hayallerinden, isteklerinden ve beklentilerinden çok daha güçlüdür. Sonunda her zaman, inandığın şey oluyorsun.
  7. Sadece tek bir dua edeceksen, o, "Çok şükür" olsun.
  8. Mutluluğun verdiğin sevgi kadardır.
  9. Hata, seni başka yöne yönlendiren bir yol işaretidir.
  10. Herkesin dediğinin aksine davranırsan, dünya yıkılmaz.
  11. İçgüdülerine güven, onlar yalan söylemez.
  12. Önce kendini sev. Sonra da, o sevgini her fırsatta etrafına yaymayı öğren.
  13. İşini tutku yönetsin.
  14. Sevdiğin şeyi yaparak para kazanmanın bir yolunu bul. O zaman her maaş sana bonus olur.
  15. Aşk acıtmaz. Çok da iyi hissettirir.
  16. Her gün, yeniden başlamak için bir fırsattır.
  17. Dünyadaki en zor iş, anneliktir. Ve bütün kadınlar bunu ilan etmelidir.
  18. Şüphe, "-ma" ekidir. Kıpırda-ma, cevapla-ma, acele et-me.
  19. Ne yapacağını bilemediğinde, sakinleş. Cevap gelir.
  20. Hiçbir dert sonsuza kadar sürmez.

Harvard profesörü Brian Little'a göre hepimizde üç kimlik varmış.

Biri doğuştan gelen "biyogenik"; biri sosyal çevreye, aileye, şuna buna hoş görünen "sosyogenik", bir de olmak istediğimiz "ideogenik".

Bu üçünü anlaştırmak gerek.

Biyogeniğe uyarsan kısır, sosyogeniğe uyarsan kukla, ideogenik olursan doğana aykırı olursun.

6 Mart 2021 Cumartesi

Etkili İnsanların 7 Alışkalığı

Frankl'ın insan doğasına ilişkin bir ilkeyi keşfetti: Etkiyle tepki arasında, insanın seçme özgürlüğü vardır.
1. Alışkanlık
İnsanın yaşam düzeyini bilinçli bir çabayla yükseltme konusundaki tartışma götürmez yeteneğinden daha cesaret verici bir olgu bilmiyorum. Henry David Thoreau
Proaktif ol! Kişinin reaktif düşünmede birşeyler yapabilmesi için dışarıdaki şartların uygun koşullara gelmesi beklenir. Proaktif düşünme de ise, kişinin birşeyler yapabilmesi için içindeki şartları önce düzeltmesi gerekir. Proaktif düşünme daha sağlıklıdır. Reaktif olmaktansa proaktif olmak daha iyidir. Proaktif düşünme insanı geliştirdikçe aynı zamanda kazanca da götürmektedir.
2. Alışkanlık
Sonunu Düşünerek İşe başla
Geride yatanlar ile ileride yatanlar, içimizde yatanlarla karşılaştırıldığında önemsiz kalır. Oliver Wendell Holmes
Yaşamımızda belli başlı önem verdiğimiz ilkelerimiz mevcuttur. Bu ilkeler hayatımızın merkeziyetçiliğidir. Bunlar aile, para, iş, mülkiyet, zevk, dost, düşman, cemaat, ben ve eştir. Bu merkeziyetçiliklerin her birini dengeli tutmak lazım yoksa biri fazla ya da eksik olduğnda yaşam akışımızı engellemektedir.
3. Alışkanlık
Önemli İşlere Öncelik Ver
En önemli şeyler, asla en önemsizlerin insafına bırakılmamalı. Goethe
Çok istediğimiz şeyler için; hayal gücü, vicdan, özgür irade ve özelliklede özbilinç olmalıdır. Hedeflerimiz için bunları kendimizde geliştirmeliyiz. Beynimiz sağ sol olarak iki loba sahiptir. Yöneticiliğimize ve liderliğimize bu loblar etki etmektedir. Oyüzden kişisel etkililiğinizde: "Soldan yönet, sağdan liderlik et!" kuralını uygulayın.
Genel Zafer
Güven Yoksa dostluk olmaz, kişisel bütünlük yoksa güven de olmaz. Samuel Johnson
Duygusal Banka Hesabını Oluşturan 6 Önemli Yatırım:
Bireyi Anlamak:"Başkalarına size nasıl davranmalarını istiyorsanız öyle davranın." Bir bireyi derinlemesine anlayarak sonra da onlara bu anlayışa göre davranmaktır. Başarılı bir babanın, çocukarın yetiştirilmesi konusunda söylediği gibi, "Onlara değişik biçimlerde davranarak hepsine aynı davranışı gösterin."
Küçük Şeylerle İlgilenmek: "Küçük incelikler ve nazik davranışlar çok önemlidir. Küçük nezaketsizlikler, küçük kabalıklar, küçük saygısızlıklar ise bankadaki hesaptan büyük meblağlar çekilmesine yol açar. İlişkilerde küçük şeyler büyük şeylerdir.
Verilen Sözleri Tutmak: Verilen bir sözü tutmak büyük bir yatırımdır; birisini kırmak ise, önemli bir meblağı geri çekmektir.
Beklentileri Netleştirmek: Beklentiler açık olmadığı ve paylaşılmadığı zaman, insanlar işe duygularını karıştırmaya başlar ve basit anlaşmazlıklar şiddetlenir. Farklılıklarla yüzleşmek ve iki tarafın da kabul edebileceği bir dizi beklentiye ulaşmak için birlikte çalışmaktan daha kolay görünür.
Kişisel Bütünlük Sergilemek: Kişisel bütünlük, gerçeği sözlerimize uydurmak; yani, verdiğimiz sözleri tutmak ve beklentileri yerine getirmektir. Bu, öncelikle kendine, ama aynı zamanda hayata karşı da kişisel bütünlük sergilemeyi gerektirir.
Hesaptan Çektiğimiz Zaman İçtenlikle Özür Dilemek: Leo Roskin'in dediği gibi:"Zalim olan zayıflardır. incelik sadece güçlülerden beklenebilir." İç güvenliği yetersiz insanlar bunu yapamaz. Acıyarak değil de, içinden gelerek özür dilemek, müthiş bir karakter gücü ister.Kişinin içtenlikle özür dileyebilmesi için kendine hakim olması, temel ilkeler ve değerlerin sağladığı derin bir güvenlik duygusunun bulunması gerekir.
Sevgi Yasaları ve Yaşam Yasaları: Dag Hammarskjold, bu saptamayı yaptı:"Kitlelerin selameti için durmadan çalışıp didinmektense, kendinizi tek bir kişiye tam anlamıyla vermeniz daha soylu bir davranıştır." Sevgi ve yaşamın birincil yasalarını çok köklü, teke tek bir düzeyde yaşarız.
4. Alışkanlık
"Kazan/Kazan Diye Düşün
Kişiler Arası Liderlik İlkeleri
Altın kuralı belleğimize yerleştirdik; şimdi onu hayata geçirelim. Edwin Markham
Kökü değiştirmeden meyveyi değiştiremezsiniz.
İnsani Etkileşimin Altı Paradigması
Kazan/Kazan: Yaşamı rekabete değil, işbirliğine dayalı bir arena olarak görür.
Kazan/Kaybet: "Ben kazanırsam, sen kaybedersin." Bu paradigma daha fazla sonuç üretir, çünkü çoğu zaman tepedeki insanların kayda değer güçlü yanlarından ve yeteneklerinden yararlanır.
Kaybet/Kazan: Bu paradigma iyi insan olmak demektir; oysa "iyi insanlar yarışta sonuncu gelir." Başından zayıf ve karmaşıktır. Kazan/Kaybet de, Kaybet/Kazan da, kişisel güvensizliklere dayalı zayıf konumlardır.
Kaybet/Kaybet: Kazan/Kaybet zihniyetli iki kişi bir araya geldiğinde sonuç Kaybet/Kaybet olur. İkisi de kaybeder. Kaybet/Kaybet, düşmanca bir çarpışma felsefesidir: Savaş felsefesi!
Kazan: Bu paradigma da, yalnızca kazanmayı düşünen bir kişi, her şeye kendi çıkarları açısından bakar. Başkalarını da kendi başlarının çaresine bakmaya bırakır.
Kazan/Kazan ya da Anlaşma Yok: Bu insanlar iki tarafın da kabul edebileceği sinerjik bir çözüm elde edemediklerine göre, "Kazan/Kazan ya da Anlaşma Yok" yolunu seçebilirler.
5. Alışkanlık
Önce Anlamaya Çalış Sonra Anlaşılmaya
Empatik iletişim İlkeleri
Kalbin, aklın hiç bilmediği kendine özgü nedenleri vardır. Pascal
Karakter ve iletişim: Kişiler arası iletişim alışkanlığında gerçekten etkili olmak istiyorsanız, bunu sadece teknikle başaramazsınız. Açıklık ve güven aşılayan bir karakter temeli üzerine, empatiyle dinleme becerilerini inşa etmemiz gerekir. Yürekler arası alışverişi sağlamak için de Duygusal Banka Hesapları yaratmalısınız.
Empatiyle Dinlemek: "Önce anlamaya çalış" ilkesi çok esaslı bir paradigma değişimi gerektirir. Empatiyle dinlemek, anlama niyetiyle dinlemektir. Empatinin derin bir terapi ve tedavi etkisi vardır, çünkü karşınızdaki kişiye "psikolojik solunum" olanağı verir.
Reçete Yazmadan Önce Teşhis Koyun: Önce anlamaya çalışmak, hayatın bütün alanlarında açıkça ortaya alan doğru bir ilkedir. Bu, bütün gerçek profesyonellerin özelliğidir.
Dört Otobiyografik Tepki: Otobiyografik tarzda dinlediğimiz için, şu dört tepkiden birini verme eğilimi gösteririz. Değerlendiririz; ya kabul ederiz, ya da etmeyiz. Yoklarız; kendi değer yargımıza göre sorular sorarız. Akıl veririz; kendi deneyimlerimize dayanarak tavsiyede bulunuruz. Ya da yorumlarız; insanları kavramaya, dürtü ve davranışlarımıza dayalı olarak açıklamaya çalışırız.
Anlayışlı, empatik bir dinleyici; karşısındakilerin içinden geçenleri çabucak okuyup öyle bir kabul ve anlayış gösterir ki, bu insanlar sorunun bulunduğu o yumuşak öze ulaşıncaya dek, katman katman açılacak kadar kendilerini güvenli hissederler.
Anlayış ve Algılama: Başkalarını dikkatle dinlemeyi öğrenirken, inanılmaz algılama farklılıkları keşfedeceksiniz. Ayrıca insanlar karşılıklı bağlılığa sahip durumlarda birlikte çalışmayı denerken, bu farklılıkların etkisini de anlamaya başlayacaksınız.
Sonra Anlaşılmaya Çalışın: Önce anlamaya çalış... sonra anlaşılmaya. Olgunluğu cesaretle düşüncelilik arasındaki denge olarak tanımlamıştık. Anlamaya çalışmak düşünceli olmayı gerektirir; anlaşılmaya çalışmak ise cesaret ister. Eski Yunanlıların görkemli bir felsefeleri vardı. Bunu birbirini izleyen üç sözcük temsil ediyordu: etos, patos ve logos.
Etos, sizin kişisel inanılırlığınızdır. İnsanların bütünlük ve yeterliliğinize duydukları inançtır. Patos, empatik yanınızdır; duygudur. Başka birinden gelen iletinin duygusal özüyle aynı dalga boyunda olmanız anlamına gelir. Logos, mantıktır; sunumun akıl yürütme kısmıdır.
6. Alışkanlık
Sinerji Yarat
Yaratıcı İşbirliği İlkeleri
Kendime rehber olarak bir azizin umudunu alıyorum:
hayati şeylerde, birlik-
önemli şeylerde, çeşitlilik-
her şeyde cömertlik.
Başkan George Bush'un Yemin Törenindeki Konuşması
Sinerji, bütünün kendi parçalarının toplamından daha büyük olması demektir. Parçaların birbirleriyle olan ilişkisinin, kendi içinde ve kendi başına bir parça olması demektir.
7. Alışkanlık
Baltayı Bile
Kendini Dengeli Bir Biçimde Yenileme İlkeleri
Bazen küçük şeylerden ne müthiş sonuçlar alındığını gördükçe... İçimden, küçük şeyler olmadığını düşünmek geliyor. Bruce Barton
Yenilemenin Dört Boyutu
Fiziksel: Egzersiz, beslenme, stres yönetimi
Zihinsel: Okuma, hayal etme, planlama, yazma
Ruhsal: Belirleyip bağlanma, inceleme ve meditasyon
Sosyal/Duygusal: Hizmet, empati, sinerji, iç güvenlik
Felsefeci Herb Shepherd, sağlıklı bir biçimde dengelenmiş yaşamı dört değer çerçevesinde betimler: Bakış açısı(ruhsal), Özerklik(zihinsel), bağlılık(sosyal) ve nitelik(fiziksel). "Baltayı bilemek", temelde bu dört motivasyonun hepsini birden ifade etmek demektir.
Goethe'ye göre, "Bir insana olduğu gibi davranırsanız, olduğu gibi kalır.Bir insana olabileceği, olması gerektiği gibi davranırsanız, olabileceği ve olması gerektiği gibi olur."
Dünyayı anlayışla göreni, dünya da anlayışla görür. -G.W.F.Hegel
Üniversiteye Başlayacaklara Tavsiyeler

Üniversiteye Başlayacaklara Tavsiyeler


Kütüphane


Kütüphane ortamını mutlaka soluyun. Kütüphaneden ödünç kitap alıp okuyun. Sınav haftası yurtta ders çalışmak için yer bulamadığınızda kütüphane efsane oluyor.

Kulüpler


Mutlaka bölümünüzün kulübüne katılmaya çalışın hatta aktif bir görevde rol alın. İleride özgeçmişinizde artı bir puan oluşuyor. Kulübünüzün düzenlediği seminerleri takip etmeye çalışın. Üniversiteye yeni başlayanlar tüm kulüplere üye olmaya çalışıyor bunu yapmayın zaten hepsine katılamıyorsunuz ya da sonradan siz katılmak istemiyorsunuz.

Hocalarla İyi Geçinin


Hocalarla elinizden geldiğince iyi geçinin. derslerde boş yapmayın. Ne kadar sinir edilmezlerse o kadar güzel sorular soruyorlar. Sinir etmeyin size takmasınlar yoksa üniversiteyi bitiremeyebilirsiniz.

Cafe Ortamı


Kafe ortamları çok şahaneymiş gibi gösterilsede belli bir süre sonra sıkılacaksınız. Okuduğum şehirdeki cafelerde neredeyse sigarasız ve nargilesiz ortam yoktu. Cafe ortamında bulunacağım diye sağlığınızdan olmayın.

Yurt


Yurt=Huzur
Elinizden geldiğince kendiniz için iyi bir yurt seçin. Sakın uyumadan uyumaya gideceğim yurda sonuçta diye düşünmeyin yeri geliyor yurttan çıkamadığınız günler oluyor. Anlaşamayacağınız insanlar olacaktır elbette mümkünse anlaştığınız arkadaşlarınızla oda değişimine gitmekten çekinmeyin.

Arkadaş Seçimi


Yalnız takılmaya çalışmayın. Mutlaka sınıfınızdan bir arkadaş edinin. Bölümünüzden anlaştığınız arkadaşınızla vize ve final haftaları çalıştığınızda oldukça faydalı oluyor. Benden söylemesi:)

Maddi Durum


Herkesin ekonomik durumu aynı olacak diye bişey yok. İş olarak garsonluk ya da şehrinize göre diğer part-time işlere yönelebilirsiniz. Bazı kurumsal firmaların internetten part-time iş ilanları oluyor başvurmaktan çekinmeyin. Hem rahat oluyor hem de iş hayatına atılmadan tecrübe kazanmış oluyorsunuz.

Stajlar


Stajınızı, Üniversite 3. veya 4. sınıfta mutlaka yapmaya çalışın. Mezun olmadan hallederseniz daha avantajlı olacaktır.
Bir arkadaşım Çek Cumhuriyeti'nde Erasmus programıyla satjını yapmıştı. Okulu bitirdikten sonra gittiği ülkedeki staj şirketinde işe başlamıştı.

Erasmus


Mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Yeni kültürler, yeni arkadaşlıklar, yeni heyecanlar iyi gelecek...
Erasmus dışında Farabi ve Mevlana programlarından da faydalanmaya çalışın. Bunlar dışında yazın Work and Travel programına da katılın.

Festival


Okuduğunuz şehirde ya da civar şehirlerdeki festivallere fırsat buldukça katılmaya çalışın. Bazı üniversitelerin bahar şenlikleri oluyor. Bu şenliklerde şarkıcılar gelip konserler veriyorlar. Açılan standlarda yöresel yemekler yiyebiliyorsunuz. Kaçırmayın derim. :)

Geziler


Üniversitenin gezi kulüpleri oluyor. Arkadaşlarınızla bu turlara katılırsanız sizin için çok avantajlı oluyor. Gezi kulübünün düzenlediği şehir gezisine katılırsanız normal fiyatın yarısı kadarını ödeyip geziyorsunuz. Ve neredeyse o şehrin kültürel ve tarihi yerlerini gezebiliyorsunuz. Kaçırmayın derim.


Uyum sağla ya da ortadan kaybol, şimdi ve daima olduğu gibi.
Herbert George Wells

10 Şubat 2021 Çarşamba

MÜZİK TAVSİYELERİ

  • Emircan İğrek-Gömleğimin Cebi
  • Emircan İğrek-Beni Uğurla
  • Mark Eliyahu-Journey
  • Perdenin Ardındakiler ve Mark Eliyahu-Uzaklara Savrulalım
  • Adamlar-Sarılırım Birine
  • Batuhan Kordel-Sıcak Şarap
  • Fikri Karayel-Yol
  • The Motans feat. Irina Rimes-POEM
  • Evdeki Saat-Sarmaşık
  • FİLM TAVSİYELERİ

  • Pi' nin Yaşamı
  • 3 İdiots
  • The Truman Show
  • Akıl Oyunları
  • Benim Adım Khan
  • Her Çocuk Özeldir
  • Peekay
  • Can Dostum
  • Hachiko
  • Wonder
  • Piyanist
  • Sosyal Ağ
  • Tongue Fu-Sam Horn

    İnsanlararası iletişimde husumeti, anlaşmazlıkları ve yanlış anlaşmazlıkları ve yanlış anlamaları uyuma dönüştürmek

    Sözlü çatışmalardan, ağız kavgalarından ve sinir patlamalarından kaçınmak

    Sözünüzü, insanlarla huzurlu bir birlikteliğin aracı haline getirmek istemez misiniz?

    Sözlü dövüş sanatı Tongue Fu size bütün bunların yolunu gösteriyor.

    Tongue Fu ile şu teknikleri kolaylıkla öğrenebilirsiniz:

    Unutmanız gereken sözler ve kullanmanız gereken sözler hangileridir?

    "Haklısınız" demenin muazzam dönüştürücü gücünden nasıl yararlanabilirsiniz?

    Sözel zorbalarla nasıl başa çıkabilirsiniz?

    Başkaları bamteline dokunduğunda ne yapabilirsiniz?

    Onurunuzu koruyarak münakaşalardan nasıl sıyrılabilirsiniz?

    Ne diyeceğinizi bilmediğinizde ne diyebilirsiniz?

    Susmayı kendi yararınıza nasıl kullanabilirsiniz?

    Duygularınızı nasıl kontrol edebilirsiniz?

    Kişisel gelişim kategorisinde bir kitap okumadıysanız mutlaka okuyun derim.

    Gönüllüler olmaksızın kurbanlar da olmaz.
    -Anonim

    26 Ocak 2021 Salı

    Fareler ve İnsanlar-John Steinbeck

    FARELER ve İNSANLAR

    FARELER ve İNSANLAR
    George ve iriyarı saf arkadaşı Lennie, yersiz yurtsuz kişilerdir. Dünyada sahip oldukarı tek şey, aralarındaki dostluk ve günün birinde yerleşip huzur içinde yaşayabilecekleri, kendilerine ait bir araziye sahip olma hayalidir...

    Kaliforniya'da, Salinas Vadisi'ndeki bir çiftlikte iş bulan iki arkadaş, hayallerindeki arazi için gereken parayı biriktirmeyi planlamaktadır. Ama bir çocuğun zekasına, aynı zamanda da korkunç bir güce sahip olan Lennie'nin başı sürekli derde girmektedir. Ve bu kez yine belaya bulaştığında, George'un çabaları arkadaşını kurtarmaya yetmeyecektir...

    Lennie'nin sondaki durumuna çok üzüldüm. Kitap akıcı bir şekilde ilerlemektedir.
    Kapalı olan bir akıl ölmekte olan bir akıldır.
    -Edna Ferber

    Oprah Winfrey'e Göre Yüzde Yüz Emin Olabileceğiniz 20 Şey!

    Ektiğin kadarını biçersin. Emeğin sana mutlaka aynı oranda geri döner. Kendi hikayeni kendin yaz. Kimse se...